Kategoriler
Kişisel Gelişim

Çeyrek Hayat Krizi: Hayat Amacını Bulmak

Çeyrek Hayat Krizi

Doğduk, büyüdük ve toplumun beklentilerini karşılamaya başladık. Daha iyi iş, daha fazla yıllık kazanç, daha güzel araba, daha lüks ev…

Fakat bir şeyi unuttuk. Amacımızı.

İnsan amacı olmadan yaşayabilen bir varlık değil. Fakat bu amaçları biz mi belirliyoruz?

Doğdum, büyüdüm ve güzel bir iş sahibi oldum. Kendime yetecek ve yatırım yapabilecek kadar maaşa da sahibim. Nihai amacım başka bir işte çok yüksek maaşlar altında gecemi gündüzüme katarak çalışmak olabilir mi?

Hayat Amacını Bulma Süreci

20’li yaşlarımın başında anneannemi kaybettikten sonra özellikle şunu fark ettim: Hayat çok kısa. Özellikle pandemi ile beraber gelen ölümlülük ve bu dünyaya bir şey bırakmadan gitme duygusu beni çok etkiledi ve kendime şunu sordum. Ben tüm bunlar için mi yaşıyorum? Daha iyi ev, daha iyi araba, daha iyi maaş. Elbette bunlar yaşamın ortak bir parçası, fakat hayat amacımı ve yaşama nedenimi sorgulamaya başladım.

Ve şöyle bir cevap aldım kendimden: Ben öğrenmek, öğretmek ve etkilemek için yaşamak istiyorum.

Yalom’un Dalgalanma Teorisi ve Hayatımıza Etkisi

‘’Bir adam annesini kaybeder ve cenazesinde konuşma yapmak üzere kürsüye çıkar. Başını kaldırır ve kalabalığa şöyle bir bakar. Karşısında annesinin öğrencilerini görür. Küçük, büyük herkes oradadır. Adam yaptığı tüm konuşmayı siler kafasından ve tek bir şey söyler: ‘Normalde buraya çıkıp bir konuşma yapmaktı amacım. Fakat sizlere bakınca annemin ölmediğini görüyorum. Annem sizlere bir şeyler öğretmek için canını dişine takarak çalıştı. Sizler öğrendiklerinizi başkalarına öğretene kadar annemi yaşatacaksınız.’’’

Irvin Yalom buna dalgalanma teorisi diyordu. Dalgalanma teorisi, kişinin öldükten sonra bile geride bıraktıklarını etkileyebilmesidir. Yaşama sevinci ve amacını da körükler.

Entelektüel Okur Podcast’in Doğuşu

Madem ben öğrenmek, öğretmek ve etkilemek istiyorum, o halde ne yapmam gerekir diye sordum kendime. İşte entelektuelokur.com ve Entelektüel Okur Podcast’in ortaya çıkış aşaması da bu şekilde gerçekleşti.

25’li yaşlarda gelen bu düşünce ve amaç krizine çeyrek hayat krizi deniyor. Dış dünyanın isteklerini karşılamaktan kendi isteklerimize zaman ayıramaz hale geliyoruz.

Daha iyi okul, daha iyi ev, daha iyi iş derken kendi isteklerimizi unutuyoruz hayatta. Bunlar lazım değil demiyorum elbette. Örneğin, iyi bir eğitim almak kuracağımız hayallerin sınırlarını da belirliyor. Ya da iyi bir networke sahip olmak kuracağımız girişimlerin daha başarılı olmasını sağlıyor. Elbette bunlar gerekli.

Kariyer ve Kişisel Gelişim Arasındaki Denge

Fakat benim kastettiğim, kendimizi başkaları ile kıyaslarken verdiğimiz tepkiler. Örneğin, hiç ortada yokken “hadi ya bir gün işime yarar” diye MBA yaptım geçen sene. Amacı neydi? Yok. Sadece yapmak için yaptım. Hiçbir fayda görmedim. Diplomamı aldım cebime koydum. İnsanlara anlatabileceğim tek şey MBA diplomam oldu.

Sonra sordum kendime: “Kimin bu kurduğum hayaller?”

İnsan hayalleri ve bu uğurda kurduğu anlam ile yaşar. Fakat hayalin sana ait olup olmadığını fark ettiğin anda aptal gibi hissediyorsun ya işte o his çeyrek hayat krizinin bir parçası.

Evet, şu anda yaptığım ve çalıştığım 8-5 işimden keyif alıyorum fakat kendi hayatımın amacı için de farklı hayallerim var. Bunları gerçekleştirmek adına belirli rotalar izliyorum.

Onlardan ilki adım atmaktı. Entelektüel Okur Podcast ve bu bağlamda entelektuelokur.com bu adımın bir parçası.

Sorularla Kendi Yolculuğunuzu Belirleyin

Ben rotamı sorular sormaya ve cevaplarını bularak kendi haritamı çeşitlendirmeye odakladım. İlk öncelik doğru soruları sormak olacaktır yani kendimize karşı cahili oynamamak…

Hayat amacınız nedir? Başarı sizin için ne ifade ediyor? Kimsiniz ve neyi amaçlıyorsunuz? 50 yaşınıza geldiğinizde bugün yaptığınız işlerin sizi mutlu edeceğine inanıyor musunuz? Bu gibi soruları çeşitlendirerek sorular sormak ve bu sorulara yazarak cevaplar aramak gerekiyor. En azından ben bu şekilde yapmıştım.

Bu arada, tabii bunların yanında okumayı, dinlemeyi ve totalde öğrenmeyi bırakmamak gerekiyor. Özellikle okumak, aynı şeyleri paylaştığınız insanların olduğunu bilmek hem güç veriyor hem rahatlatıyor.

Kıyaslamanın Tehlikeleri ve Kendinizi Tanıma Süreci

Ve bence bize çok kötü yan etkisi olduğunu düşündüğüm bir şey; kıyaslamak. LinkedIn, Instagram, Facebook gibi sitelerin en büyük yan etkisi bu oldu. İnsanlar sevdikleri insana evlenme tekliflerini bile Instagram’da daha iyisini yapmak adına yapar oldular. Kıyas, su götürmez bir gerçektir ve insana çok zarar verir. Kendinizi sizden daha iyi olduğunuzu düşündükleriniz ile kıyaslamayı bırakın. Onun yerine hayatında bir anlam elde etmiş insanları örnek alın.

Örneğin, Acar Baltaş benim için bunlardan biridir. Daha birçok isim çıkar elbette ama ne kadar paranız olduğu, hangi işte hangi unvana sahip olduğunuz sadece bir title. Önemli olan amacı bulmak.

Kendinizi Geliştirmeye Devam Edin

Bitirirken kendimle ilgili bir anekdot vermek isterim. Bundan 5 sene önce Onur’a sorsanız hayatın amacı nedir diye “iyi bir işe girip iyi bir maaş ile çalışmak” derdi. Bugün ulaştığım bu küçük bilgelik seviyesine okuyarak, dinleyerek, öğrenerek geldim. Hâlâ çok okumaya çalışıyorum ve okuyacağım da. İşte bu podcastlerle de birlikte kendimle beraber çevremdekilere yani benimle aynı hisleri paylaşan insanlara naçizane ön ayak olmak istiyorum.

Oscar Wilde, Dorian Gray’in Portresi’nde şöyle der:

‘’Hayatın amacı kendini geliştirmektir. İnsanın kendi doğasını eksiksiz biçimde geliştirmesi. Hepimiz işte bunun için buradayız.’’

Sağlıcakla kalın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir