19. yüzyılın ortalarındasınız. İmparator III. Napolyon sizi şatafatlı bir ziyafete davet etmiş. Altın varaklı duvarlar, kristal avizeler, mis gibi kokan yemekler… Ama masaya oturduğunuzda gözünüze takılan başka bir şey var. İmparatorun önündeki çatal-bıçak takımı garip bir şekilde parıldıyor. Altın değil. Gümüş hiç değil. Masadaki diğer herkes klasik gümüş takımlar kullanırken, yalnızca imparator ve birkaç ayrıcalıklı […]
